Herkese merhaba! Bugün sizlere bir CC kremden bahsedeceğim. Bakmayın CC krem dediğime, aslında benim için kapatıcı olan bir ürün.

Peki bana göre neden "kapatıcı"? Ürün, aynı ambalajı gibi yeşil renkli. Yeşil renk, karşıt rengi olan kırmızıyı nötrleyen bir renk. Kozmetik ürünlerde de kızarıklıkları kapatıcı özellik vermek için kullanılıyor. 

30 ml'lik bu ürün kusursuz kapatıcılık, eşitlenmiş bir cilt tonu, taze bir görünüm, 24 saat nemlendirme ve SPF20 ile güneşten koruma vaat ediyor.

Bu ürünü aslında anneme almıştım. Amacım annemin kıpkırmızı yanaklarını biraz olsun örtebilmekti. Daha önce kapatıcılığı yüksek, ancak yeşil olmayan bazı ürünleri denemiş; ama pek olumlu sonuç alamamıştık. Bu ürünle annemin kıpkırmızı yanak sorunu çözüldü! Fakat ürün o kadar hoşuma gitti ki ben de anneme ortak oldum.

Krem oldukça sıvı. İnce bir yapıya sahip ve gördüğünüz gibi yeşil renge sahip. Yapısının inceliği ve akışkanlığı sayesinde çok kolay dağıtılıyor. Ancak çok sıvı olduğu için fazla miktarda uyguladığınız takdirde yedirmekte zorlanabilirsiniz. 

Ben ufak tefek kırmızı izler olan yanak bölgeme uygulamayı tercih ediyorum. Sürdükten sonra cilt tonum eşitleniyor, kırmızılıklar nötrleniyor. Ben çok açık olmayan, çoğu cilt ürününde en açıktan bir koyu olan tonu kullanan biriyim. Nötrledikten sonra ortaya çıkan rengin yüzümü biraz koyulaştırdığını fark ettim. Elime uyguladığımda da anladım ki yeşil baz nötrlendikten sonra turuncumsu bir ten rengi halini alıyor. Bu nedenle özellikle çok açık tenliyseniz bu ürünü almadan önce mutlaka deneyin!

Kedi tırmığından dolayı renk eşitsizlikleriyle dolu elimin üzerine uyguladığım sonuç fotoğrafta gördüğünüz gibi. Ten rengini bir tık koyulaştırsa da renk tonunu eşitliyor. Ben, ürünü kapatıcı olarak kullandığım için üzerine normal bb kremimi de uyguluyorum. Bu nedenle yüzümün tonunu arttırması benim için problem olmadı.

Kızarıklıkları nötrleme konusundaki başarısını geçecek olursak, nemlendirme konusunda vasat. Ben tek başına kullanamıyorum. Öncesinde mutlaka günlük nemlendiricimi uygulama ihtiyacı hissediyorum. Ayrıca mutlaka belirtmeliyim ki gözenekleri pürüzsüzleştirme gibi özellikleri yok. 

Sonuç olarak; en büyük cilt problemi kızarıklıkları olan kişiler için kurtarıcı bir krem. Annemin pürüzsüz bir cildi var ve tek sorunu kırmızı yanakları. O, gönül rahatlığıyla tek başına kullanabiliyor. Benim gözenek problemim de olduğu için sadece cilt tonu eşitleme amacıyla baz gibi kullanıyorum. Farklı şekillerde kullansak da ikimiz de bu üründen çok memnunuz. İndirimlerde stoklayacağımız, bittikçe alacağımız bir ürün bulduk!

L'oreal Paris ürünleri hemen hemen her kozmetik mağazasında bulunuyor. Ürünün indirimsiz fiyatı sanırım 40 TL civarı. Ben indirimde 25 TL gibi bir fiyata almıştım.

Siz bu ürünü nasıl buldunuz?

Sevgiler! ^^

 Instagram 
Bloglovin 
 Google +

 makyajmaceralari@hotmail.com

 

L'oreal Paris Nude Magique CC Krem

          Herkese merhaba! Bugün kısa ama güzel haberler içeren bir yazı yazmak istiyorum (:

 

          Wet n Wild markası bir süredir ülkemizde satışta. En popüler ürünlerinden biri de MegaLast rujları. Ülkemizde yaklaşık 10 rengi bulunan bu rujların birçok güzel rengi ise ülkemize gelmemişti. Ben daha önce yurtdışından yaptığım bir online alışverişte Sand Storm rengini almış, çok beğenince aynı siteden diğer renklerini de almaya karar vermiştim. Neyse ki ben bu kararı uygulamadan önce bu renkler ülkemizdeki Gratis mağazalarına geldi!

 

          Yeni gelen ürünler sadece bunlarla sınırlı değil. Ten rengi göz kalemi, Balm Stain'in yeni renkleri, yeni ojeler, yeni bir ruj serisi de Gratis'lere gelmiş. Ben de bunu duyunca henüz raflara dizilmeden Gratis'e koşup seçtiklerimi sepete attım.

         

           Balm Stain'in Truffle in Paradise ve Made You Pink renklerini, ojelerden ise Casting Call rengini o an seçerek aldım.

         

          MegaLast rujları ise önceden çok araştırmış olduğum için aklımda olan renkler belliydi. İstediklerimden sadece Raivin' Raisin''i bulamadım. In the Flesh, Mocha-licious, Spiked with Rum, Wine Room ve Vamp It Up'ı bulabildim.

 

 

Aldığım MegaLast rujlara bende zaten bulunan Sand Storm'u ülkemize yeni gelenlerden olduğu için ekleyerek gün ışığındaki renklerini fotoğrafladım.

 

 

(Soldan sağa In the Flesh, Sand Storm, Mocha-licious, Spiked with Rum, Vamp It Up)

 

        Yeni gelen renklerden Sand Storm'u birkaç aydır severek kullandığım için gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum. Çok çok güzel bir renk ve performans konusunda ülkemizde bulunan diğer renklerden (Cinnamon Spice, Rose Bud vs.) daha başarılı buluyorum.

        

       Bugün aldığım diğer 5 rengi ben çok beğendim. Ancak yeni gelen renkler bunlarla sınırlı değil. Özellikle pembe, turuncu tonlarında başka renkler de bulunuyor. Benim kullanamayacağım renkler olduğunu düşündüklerimi almadım.

       

       Yakın zamanda dudağımdaki duruşlarını da paylaşacağım. Şimdilik size bu güzel haberi vakit kaybetmeksizin vermek istedim. Wet n Wild MegaLast rujları Gratis mağazalarında 10,90 TL'ye bulabilirsiniz.

 

        Sevgiler, mutlu pazarlar!^^

 

 Instagram 
Bloglovin
 Google +

 makyajmaceralari@hotmail.com

Wet n Wild MegaLast Rujların Yeni Renkleri Gratis'te: Seçimlerim & Swatchlar !

Gratis geçtiğimiz hafta sonunda The Balm'ın yeni ürünlerini ülkemize getirdi. Bu ürünler arasında belki de en ilgi çekici olanı mat likit rujlar.

The Balm'ın güzel ambalajlarından bahsetmeye gerek duymuyorum bile!

Tüm The Balm ürünleri gibi paraben içermiyor.

Seride 8 renk seçeneği var. Benim açık ara en çok beğendiğim renk Charming rengi oldu. Aylardır bu rengi bekliyordum ve sonunda kavuştum.

Charming, "rich mauve" olarak tanımlanan bir renk. Ambalajında oldukça koyu bir gül kurusu gibi görünse de dudakta bir tık daha açık, hafif kahvelik içeren bir gül kurusu.

Ürünün fırçası hafif eğimli. Bu da sürerken kolaylık sağlıyor. Ruj, mentollü bir sakız/şeker gibi bir kokuya sahip. Sürüldüğünde de mentollü etki hissediliyor. Dudağı dolgunlaştırıyor mu? Belki biraz. Sadece mentolün etkisi mi yoksa rengin de etkisi var mı bilmiyorum; ama benim dudaklarımı biraz daha dolgun gösterdiğini düşünüyorum.

Ürün sürüldükten sonra yaklaşık 1 dakikada matlaşıyor ve sabitleniyor. Mat görüntüye kavuşmasına rağmen ben garanti olması adına 1-2 dakika boyunca dudak hareketlerime dikkat ediyorum. Dudak kalemi sürmüşüm gibi bir görüntü olması için kenarlardan aplikatörü dik tutarak geçiyorum ki bu görüntüyü dudağımdaki fotoğraflarda da fark edebilirsiniz. Bu şekilde daha çok hoşuma gidiyor ve dudaklarımı daha kalın gösteriyor.

Ürün tek katta kapatıcılık sağlıyor. Bunun avantajı ise kat kat bir görüntü oluşmaması ve birikme yapma ihtimalinin azalması. Çizgilere pek fazla dolma yapmıyor. Benzer rujlara göre çok daha iyi durumda.

Charming, "rich mauve" olarak tanımlanan bir renk. Ambalajında oldukça koyu bir gül kurusu gibi görünse de dudakta bir tık daha açık, hafif kahvelik içeren bir gül kurusu.ve elinizle dokunsanız bile bulaşma yapmıyor. Yediğim içtiğim 3.5 saat boyunca dudağımda sorunsuzca kaldı. Sadece dudağımın içine doğru olan kısımlarında renk biraz soldu. Yine de oldukça başarılı bir performansı var.

Dudağı çok kurutan ve topaklanan mat likit rujlardan, 10 saat kalıcı olsalar bile nefret ettiğimi biliyorsunuz. Bu ruju sevmemi sağlayan şey dudağımı fazla kurutmaması oldu. Zaman zaman "Acaba topaklanma yaptı mı?" diye merak edip kontrol etsem de topaklanma, birikme yapmadı.

 

Mat rujların en sevmediğim özelliklerine sahip olmaması ve muhteşem bir renge, duruşa sahip olması sayesindeThe Balm Meet Matt(e) Hughes - Charming en sevdiğim rujlardan biri olmayı başardı bile! İndirim dönemlerinde mutlaka yedeklemeyi düşünüyorum. 

Ürünün fiyatı 35 TL. Bilmeyenler için, The Balm'ın ürünleri yalnızca Gratis mağazalarında satılıyor ve özel günler ile bayramlarda %40-50 gibi oranlarda indirim oluyor.

The Balm'ın mat likit rujlarını denemeyi düşünüyor musunuz? Denemeyi düşündüğünüz renk hangisi?

Sevgiler ^^

 Instagram 
Bloglovin
 Google +

 makyajmaceralari@hotmail.com

[YENİ] The Balm Meet Matt(e) Hughes Likit Ruj - Charming

Herkese merhaba! Haftanın sonuna gelmişken sizlere yepyeni bir koleksiyondan bahsetmek istiyorum.

Watsonslara bu hafta gelen koleksiyon, çok sevilen Kate Moss rujlarının "nude" versiyonu diyebiliriz.

Koleksiyonda 5 adet nude ruj ve 1 adet dudak balmı bulunuyor. 

Dudak balmının ambalajı beyaz, rujların ambalajı ise ten rengi.

 

Dudak balmının 01-Clear isminde tek rengi bulunuyor. Rujların numaraları ise sırasıyla 40,42,43,45 ve 48. Nude serilerde genelde olduğu gibi numara arttıkça ton da koyulaşıyor. Yazı boyunca ürünleri hep bu sıralama ile göreceksiniz.

Ne yazık ki benim aldığım 40 numaralı ruj kırık çıktı. Dolayısıyla sizlerle de bu şekilde paylaşmak zorunda kaldım.

01-Clear(dudak balmı), renksiz. Tam olarak tanımlayamadığım hafif bir kokuya sahip ve bu koku beni rahatsız etmedi. Nemlendirme konusunda da kabul edilebilir seviyede. Ben memnun kaldım. Şık görünümünden dolayı iş yerimdeyken kullanacağım dudak balmı olarak seçtim.

 

Rujlarda 5 renk seçeneği bulunuyor. Koleksiyon, herkesin kendine uygun bir nude ruj bulabileceği iddiasında. Bu noktada sizlere nude ruj seçiminden bahsetmek istiyorum. 

Pembe, kırmızı gibi yoğun renklere sahip rujlarda dudak rengimizin önemi pek olmasa da nude rujlarda en önemli şey dudağımızın tonu. Koyu tonlu dudaklara sahip kişilerde nude rujlar daima olduklarından açık durur, hatta dudakları örtmekte zorluk yaşanır. Açık tonlu dudaklara sahip olanlarda ise durum tam tersidir.  Açık tonlu dudaklara sahip olan kişiler, nude ruj seçimi konusunda daha şanslıdır. Çok ünlü nude rujlardan örnek vermek gerekirse; Kinda Sexy ve Bare It All gibi rujlar size yakışıyorsa, gönül rahatlığıyla en açık tonlu nude rujları bile deneyebilirsiniz. Dudaklarınızı örtmekte zorluk yaşamazsınız ve bu rujlar sizi ölü gibi göstermez. Ancak bahsettiğim rujlar sizi ölü gibi gösteriyorsa, nude ruj seçiminde çok dikkatli olmanız gerekiyor demektir!

Ne yazık ki ben, 2.gruptayım. Bu nedenle çok açık nude rujlar beni ölü gibi gösteriyor ve dudaklarımı örtmekte zorlanıyorlar.

Bu bilgileri verdikten sonra, gelelim rujlara.

40 numara, koleksiyondaki en açık tonlu ve en kremsi yapıdaki ruj. Açık rengi ve kremsi yapısından dolayı koyu dudakları örtmesi çok çok zor. Bu nedene koyu tonlu dudaklara sahip olanlara şiddetle uzak durmalarını tavsiye ediyorum.

42 numara ve 45 numara, koleksiyonun pembe alt tonlu nudeları. Bu pembelik özellikle 45'te daha yoğun ve rengi gül kurusuna çalıyor. Yine de swatchlarda(2.ve 4.) ve dudağımdaki görsellerde göreceğiniz gibi, çok benziyorlar. Dudağımı daha iyi örttüğü için 45 numaranın biraz daha koyu olduğunu düşünüyorum.

43 numara, koleksiyonun yıldızı olmaya aday rujlardan. Çünkü ciddi derecede MAC Kinda Sexy'ye benziyor. Sadece ben biraz daha koyu olduğunu düşünüyordum çünkü bu ruj dudağımı örtebilirken Kinda Sexy dudağımı bile örtememişti.

48 numara, "nude" olmaktan en uzak olan renk. Sanıyorum ki çok çok koyu dudaklılar düşünülerek üretildi. Kahve-bordo renge sahip.

  

Sırasıyla 40,42,43,45,48.

Dudaktaki duruşları : üst sıra 42-43, alt sıra 45-48. (Dudağımı örtmeyi başaramadığı için 40 yok ne yazık ki.)

Rujların hiçbiri mat değil. Hepsi oldukça nemli yapıda. 8 saate kadar kalıcılık vaat ediyorlar. Ne yazık ki bu vaadi yerine getirdiklerini söyleyemeyeceğim. Ancak sıradan bir ruj kadar kalıcılığa sahipler. 

Koleksiyon, herkesin kendine uygun bir nude ruj bulacağını iddia etse de bu iddianın da kusursuz bir biçimde gerçek olduğunu söyleyemeyeceğim. Ben, koyu tonlu dudaklarım için "ideal nude ruj" diyebileceğim ruju bu seride maalesef bulamadım. Durum açık tonlu dudaklara sahip olanlar için çok daha iyi olabilir. Benim gibi koyu dudaklılar ise 45 numara ile şanslarını deneyebilirler.

Bu rujları Watsons mağazalarında bulabilirsiniz. Fiyatları 15 TL.

Koleksiyon başarısız mı? "Başarısız" demek oldukça ağır kaçar. Renkler güzel ve mutlaka uyumlu oldukları dudaklar olacaktır. Hatta bunu görmek adına sizlerden rujları denedikçe yorumlarınızı paylaşmanızı rica ediyorum. Böylece dudak tonlarına göre renklerin ne kadar değiştiğini ve koleksiyonun gerçek başarı seviyesini anlayabiliriz! :)

Sevgiler ^^

 Instagram 
Bloglovin
 Google +

 makyajmaceralari@hotmail.com

[YENİ] Rimmel London Kate Moss Nude Koleksiyon Rujları

Holika Holika'nın mağazasına ilk gidişimde mağaza sahibi Sinem Hanım'a en popüler ürünün ne olduğunu sormuş ve bu şekilde bu ürünle tanışmıştım.

Ürünün ilk bakışta dikkat çeken özelliği ise elbette içeriği : %99'u Aloe Vera yaprağının özünden oluşuyor. Yani bir ürün ne kadar doğal olabilirse o kadar doğal.

 

Kesin sınırlarla çizilmiş bir kullanım alanı yok. Çok amaçlı bir ürün. Cilde nem vermeyi ve tahriş olmuş bölgeleri yatıştırmayı, rahatlatmayı vaat ediyor.

Ürünün yapısı jel kıvamında olsa da bu kıvam çok yoğun değil, su gibi hafif. Çok güzel ve ferah bir kokuya sahip.

Ürün ince yapılı olduğu için cilde yaymak oldukça kolay. Cilt tarafından kolayca emiliyor. Bu noktada bir diğer artısı da yapış yapış bir his bırakmaması. 

Sürüldüğü noktayı anında serinletiyor. Oldukça yaramaz bir kedim olduğu için onun can yakan tırmalamalarından sonra bu jeli kullanmayı denedim. Gerçekten de ciddi manada yatıştırdı ve acısı azaldı. Ayrıca epilasyon yada sinek ısırığı gibi kızarıklık, kabartı ve kaşıntı oluşturan durumlarda da aynı olumlu etkiyi gördüm. 

Şu anda ise bu jel artık bende değil. Neden mi? Evimize gelip Yulaf'ın tırmalamalarına maruz kalan misafirimize bir kere jeli sürünce bağımlısı oldu! Tırmalanmış bölgeye olan etkisini çok sevdi. Ardından ufak bir kaza sonucu düşünce kızaran ve zedelenen dizlerine de sürmek istedi. Sonuçtan memnun kalınca ağrıyan ellerinde ve başka bölgelerinde de kullandı. Yine olumlu sonuçlar alınca dayanamayarak ürünün ne olduğunu ve nereden alabileceğini sordu. Hal böyle olunca ben de jelimi kendisine verdim. Sayesinde ürünün başarısından da bir daha emin oldum :)

Holika Holika'ya bir daha yolum düştüğünde kendime bu jelden bir daha alacağım. Bu defa yaralanma, kızarıklık gibi problemlere tedavi amaçlı değil; uzun vadede yüzüme nasıl etkileri olacağını görme amacıyla kullanacağım. Elbette o deneyimlerimi de sizlerle paylaşacağım.

Holika Holika %99 Aloe Vera Yatıştırıcı Jel, 250 ml'lik bir ürün ve fiyatı 35 TL. Şu anda sadece Armada AVM'de bulunan Holika Holika mağazasında bulabilirsiniz. Kısa zamanda online satışa da başlayacaklarını sanıyor ve umuyorum. 

Bu meşhur jeli denediniz mi? Siz de memnun kaldınız mı?

Sevgiler ^^

 Instagram 
Bloglovin
 Google +

 makyajmaceralari@hotmail.com

Holika Holika %99 Aloe Vera Yatıştırıcı Jel

Yüzümüzdeki, vücudumuzdaki kusurları makyajla az çok kapatma şansımız olsa da maalesef aynı durum saçlarımız için söz konusu değil. Dolayısıyla saçlarımıza iyi bakmak, onların sağlıklı olmalarını sağlamak çok önemli.

  Hal böyle olunca saçlarımın güzelliği benim için büyük bir takıntı haline geldi. O kadar ki geçtiğimiz gün, aylar sonra saçımda kırık oluştuğunu görünce elime makası alıp saçlarımın yarısından kurtuldum! Kırıklardan kurtulunca da bir daha böyle bir sıkıntı yaşamamak adına hangi saç bakım ürünlerini kullanacağımı kara kara düşünmeye başladım. Tam da bu sırada Elidor'un yeni çıkan serisini görünce hem bu seriyi bir an önce denemek, hem de sizlerle paylaşmak istedim.  

Aslında bu seriye renkli reklam filminden dolayı birçoğumuz aşinayız.

Bahsettiğim serinin adı "Doğanın Enerjisi". Benim saçlarım gibi kurumaya ve cansızlığa elverişli, kolay yıpranan saçlara sahip olanlar için oldukça ilgi çekici ve heyecanlandırıcı bir ad.

Seride farklı amaçlara özgülenmiş 2 ürün grubu bulunuyor : "Canlı ve Dirençli Saçlar" ve "Güçlü Saç Uçları".  Her iki grupta da ortak olan ve öne çıkan özellik paraben içermemeleri.

Turuncu ambalajlara sahip "Canlı ve Güçlü Saçlar" grubunda şampuan, saç kremi, ekspres  bakım spreyi /sıvı saç kremi ve 7/24 şekillendirici bakım kremi bulunuyor.  

 

Serinin bu grubundaki ürünler, ginseng kökü içeriyor. Ginseng kökünün faydası, topraktaki vitamin ve mineralleri emmiş olmasından kaynaklanıyor. Gerçekten de doğanın enerjisini emip saçlarımıza aktaran bir içeriğe sahip olduğunu söylemek yanlış olmaz. 

Canlı ve Dirençli Saçlar grubundaki ürünler, zayıf ve kuru saçları güçlendirmeyi ve canlandırmayı, saçın 5 kat daha fazla canlı ve dirençli kalmasını vaat ediyor.  

"Zayıf ve kuru saçlar" diye tanımlanan saçlar tam olarak benim saçlarım olduğu için rahatlıkla canlılık kazandırdıklarını söyleyebilirim. Her üç ürün de oldukça güzel bir kokuya sahip.

Şampuanı saçlarıma bir miktar uygulayıp köpürtüyor ve duruluyorum. Şampuanın tek başına verdiği yumuşaklık bile yetiyor. Bu, kesinlikle en sevdiğim özelliklerinden biri oldu. 

Besleyici bakım kremini saç boylarıma ve uçlarıma uygulayıp 2-3 dakika bekletip duruluyorum. Durulama sırasında bile saça verdiği yumuşaklık dikkat çekiyor. İçeriğinde bulunan hindistan cevizi ağacı yağının da bunda katkısı olduğunu düşünüyorum.

7/24 nemlendirici şekillendirici kremi nemli saçlara uygulamak gerektiği söyleniyor. Ben hem nemli hem de kuru saçıma uyguladım. Bazı kremleri kuru saça uyguladığımda oluşan yapış yapış görüntü oluşmadığı için o şekilde de kullanmaya karar verdim. 

Nemli saçlarıma uyguladığımda ise şöyle bir yol izliyorum: önce ıslak saçımın nemini bir havlu yardımıyla alıyorum. Ardından az miktarda kremi saç boylarıma uyguluyorum ve kremi uyguladığım bölgeyi avuçlarımla sıkarak şekil veriyorum. Bu uygulama, çok uzun olmayan ve düze yakın saçlarıma güzel bir doğal dağınıklık ve hacim vermeye yarıyor. Saçlarım biraz uzadığında ise nemli saçlarıma kremi uygulayıp örmeyi planlıyorum. Saçlarınız uzunsa mutlaka bu şekilde de denemenizi öneririm.

Serinin "Güçlü Saç Uçları" adını taşıyan yeşil ambalajlı grubu ise şampuan, saç kremi ve ekspres bakım spreyinden oluşuyor. Bu grupta, diğer gruptaki "ginseng kökü" içeriğinin yerini angelika kökü alıyor. Angelika kökü de aynı ginseng kökü gibi topraktaki vitamin ve mineralleri emme fonksiyonuna sahip. 

 

 

Bu grup saçın kırılmalara karşı daha dayanıklı olmasını sağlıyor.

  

Önce bu grubun ürünlerini denediğim için ilk göz ağrılarım diyebilirim! Etkilerine bayıldım. Şampuanın saçlarımı yumuşacık yaptığını henüz saçlarımı yıkarken fark ettim. Şampuanın tek başına verdiği yumuşaklık bile yeterken saç kreminin performansıyla saçlarım yumuşaklıkta zirveye ulaştı.

Saçlarım yumuşacık oldu, parlaklık kazandı ve duştan çıktığımda saçlarımı herhangi bir ürün yardımı olmaksızın rahatlıkla, hiç takılma olmadan tarayabildim. Bu etkileri, serinin diğer grubunda da gördüm.

Verdiği yumuşaklık kadar çok sevdiğim şey ise çok hafif olması. Nasıl tarif edebilirim bilmiyorum; sanki saçlarım uçuşuyordu. Saçlarım öyle yumuşak ve hafif oldu ki ellerimi saçlarımdan alamadım.

Ekspres bakım spreyi, kuru veya nemli saça uygulanabilen bir ürün. Saç boylarına uygulayıp normalde nasıl şekillendiriyorsak öyle şekillendirmemiz öneriliyor. Ben, hem duştan sonra nemli saçıma uyguluyorum hem de evden çıkmadan önce uyguluyorum. Evden çıkmadan önce uyguladığımda saç boylarıma hafifçe sıkıp saçlarımı tarıyorum. Böylece saçlarım yatışıyor.  

Böyle bir vaadi olmamasına rağmen benim saçlarımda bir nevi elektriklenmeyi önleyici sprey gibi sonuç verdi ki bu oldukça mutluluk verici. Ayrıca çok ferah ve hoş bir kokuya sahip.

 

Gördüğünüz fotoğraf saçlarımın, Güçlü Saç Uçları'nın şampuan ve saç bakım kremi ile yıkandıktan sonra ekspres bakım spreyi uygulanmış hali.

Eğer gür, kuru, kabarık ve elektrikli saçlara sahipseniz saçlarınızı bu fotoğraftaki hale getirmenin ne kadar zor ve bir o kadar da mutluluk verici olduğunu biliyorsunuzdur :)

İşte bu yüzden, Elidor'un bu yeni serisini gerçekten çok sevdim.

Elidor ürünlerini birçok kozmetik mağazasında ve marketlerde bulabilirsiniz. Mağazadan mağazaya değişmekle beraber sanırım en yaygın satış fiyatı 9 TL. Bence uygun bir fiyat. Hatta performansları düşünülünce "oldukça hesaplı" diyebilirim.

Elidor Doğanın Enerjisi ürünlerini denediniz mi? Siz de benim kadar sevdiniz mi? 

Sevgiler ^^

[YENİ] Elidor Doğanın Enerjisi Serisi